Çiftçinin Genel Müdürü

Gazete ilanı

İşlerin altından tek başına kalkamayan çiftlik sahibi, ilan vererek bir kahya aramaya başlamış. Adaylar arasından çiftliğini rakiplerin ötesine taşıyabilecek, vizyon sahibi birini seçmeye karar vermiş. Aslında ihtiyacı biliyormuş ancak böyle birinin kendi seviyesinin üstünde olması Onu rahatsız ediyormuş. Sonunda birisiyle anlaşmaya varmış. 

Keşif ve ihtiyaç tespiti

Yeni kahya, çiftliğin eksiklerini tespite başlamış. Su deposu, çitler, samanlığın çatısı, ahırın kapısı derken ilk müdahale edilecek yerleri saptamış. Eğer bu yerlerde iyileştirme yapılmazsa çiftlik ilk fırtınada çok zarar görebilirmiş. Bu bilinçle kahya ilk icraatına başlamış.

Yatırım mı? Masraf mı?

"Hey patron" demiş kahya "Biraz para versene" "Ne için?" diye sormuş patron. 
Kahya : Su deposunun zeminine beton dökülmesi lazım. "Al bakalım" demiş patron. 

Ertesi gün; 
"Hey patron" demiş kahya "Biraz para versene" "Ne için?" diye sormuş patron. 
Kahya : Tel almam lazım. Çitlerin tamiri için. "Hmmm. Al bakalım" demiş patron. 

Sonraki gün;
"Hey patron" demiş kahya : "Biraz para versene" "Ne için?" diye sormuş patron. 
Kahya : Kiremit almam lazım, samanlığın çatısı için. "Homur..Homur.. Çok oldun ama.." demiş ama vermiş parayı patron. 

Başka bir gün;
"Hey patron" demiş kahya : "Biraz para versene" "Aaa yeter artık" diye haykırmış patron. Kahya : Ahır kapısının menteşeleri ve kilidi değişmesi lazım. "Çok oldu, nedir çektiğim" diye söylemiş ama kahya bütçeyi onaylatmış.

Geldi çattı hazan günleri

Güzel ve neşeli yaz günleri yerini önce serin, sonra da yağışlı ve sert rüzgarlara bırakmış. Yağmur, boran ve fırtına derken bir akşam büyük bir fırtına çıkmış. Patron gök gürültüsü ve çakan şimşeklerin sesine uyanmış. Fırlamış avluya. Bakmış ki işçiler etrafta bir o yana, bir bu yana koşturuyor çiftlikte olabilecek hasara karşı önlem almaya çalışıyorlarmış. Ama patron kahyayı etrafta görememiş. Sormuş koşturan bir işçiye : Kahya nerede? 
İşçi: Evinde efendim, demiş. 
Patron hiddetle: Çabuk çağırın buraya.
İşçi koşmuş avlunun diğer tarafındaki kahyanın evine doğru. Vurmuş kapıya. Kahyanın karısı açmış kapıyı. 
İşçi: Yenge patron kahyayı çağırıyor demiş.
Bunu duyan kahya içeriden: Patrona söyle gidip yatsın, demiş.
İşçi koşmuş patronun yanına. Soluk soluğa "Efendim, kahya eve gidip yatmanızı söyledi" der demez patron çılgına dönmüş.
Büyük bir öfke ile : Çabuk gidip çağır kahyayı, demiş.
İşçi tekrar kahyanın evine koşmuş, kapıya vurmuş. Kapıyı bu kez kahya açmış.
İşçi : Kahya patron acilen Seni çağırıyor, demiş. Kahya sakin bir şekilde "Dedim ya patron gidip yatsın. Ama sanrım Sen bunu anlatamayacaksın" demiş ve paltosunu alıp çıkmış.
"Buyurun efendim" diyerek geçmiş patronun karşısına. Patron sinirle : Bu fırtınalı havada nasıl olur da rahat rahat evde oturabiliyorsun? Diye başlamış söylenmeye.
Kahya : Efendim her şey kontrol altında, merak edilecek bir şey yok, demiş.
Patron : Nasıl olur. Su deposunu kontrol ettin mi? Samanlığın çatısı akmaya başlamıştır. Ya çitler? Ahırın kapısına baktın mı? Diye soruları ardı ardına sıralamış.
Kahya: Efendim hatırlarsanız su deposunun zeminine beton döktük, çitleri tellerle sağlamlaştırdık, samanlığın kiremitleri değişti, ahırın kapısı da hiç olmadığı kadar sağlam.
Patron durup düşününce kahyanın haklı olduğunu anlamış. "Efendim" demiş kahya, "Şimdi gidip evde rahat bir uyku çekin. Her şey kontrol altında."
Patron sakinleşmiş ve rahatlamış bir kafa ile evin yolu tutmuş ve o kış diğerlerinin aksine çok rahat geçmiş.

Yorumlar