Dondurma mı? Pırasa mı?


Seçimleriniz hayatınızı şekillendirir..


Sokağa çıksak, bir elimize bir tabak pırasa diğer elimize bir külah dondurma alsak, çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden  sorsak; Desek ki "Dondurma mı? Pırasa mı?" Cevaplar ne olurdu?

 Sizi duyar gibiyim. Çoğunluk dondurmayı seçecektir. Hele çocuklar? Sormadan dondurmayı kaparlar.

Fakat şu konuda hemfikir miyiz? Dondurma bizi hemen şimdi serinletir. Anlık olarak iyi hissettirir. Tatlı tatlı gülümsetir. Peki bitince? 
Ama pırasa öyle mi? Bazen evlat olsa sevilmez. Kırk yıl önüme koymasalar aklıma gelmez. Kim icat etti bu yemeği bile deriz belkide.. Pırasanın faydası görülmez. Onun faydası hücrelerinize. Göremezsiniz ki. Bir de uzun vadeli. Eeeee sonra? Çok değil bir kaç satır sabır edin.

Ne geçmişin acıları, ne de geleceğin kaygıları. Gelecek şimdi inşa ediliyor. Dondurma şimdi iyi hissettiriyor fakat yatırım değeri taşımadığı için geleceğinize etkisi yok. Pırasanın şimdiye faydası yokmuş gibi dursa da yatırım değeri taşıyor ve geleceğe etkisi var.

Bir işte çalışıyorsunuz. Ay sonu maaşı alınca bir haftalık geçici bir sevinç yaşıyoruz. Geçici. Risk patronun. Kur mu dalgalandı? Mevzuat mı değişti? Size ne. Güvenli konfor alanındasınız. Sallarım başımı alırım maaşı.. Amaaan iş olsun da çalışalım. Günler, yıllar böyle gelip geçer.. Siz aynı siz ama patronun işleri büyür, arabası büyür, evi büyür. Sizin de büyüyen yaşınız bir de bedeniniz elde kalır. Risk kimin? Bilmem.. Bir işte çalışmak kötüdür demiyorum. Fakat sonuçları sizi tatmin etmiyorsa durup düşünmek ve bu gidişatı seçenin Siz olduğunu bilmek gerekir diyorum. Robert Kiyosaki'nin şu sözü aklımdan hiç çıkmıyor : "Yatırım değeri taşımıyorsa çalışmak, boşunadır." Ay boyunca işe git, sonunda maaş al. Sonra yine çalış. Sizce yatırım değeri taşıyor mu? Yatırım değeri ne demek ilerleyen satırlarda açıklamaya çalışacağım. Buraya kadarı sizi yeterince rahatsız etmediyse yazının kalanını hiç okumayın. Kutunuza geri dönün. Orası sıcak ve rahat..

Kendi işinizi kurar ve gerekenleri yaparsanız sonuçlar çok farklı olur. Başlangıçta elde edeceğiniz gelirler yeterli olmasa da yatırım değeri taşıdığı için kalıcı olacaktır. Asıl mesele buradan sonra başlıyor. Yani kendi işinizi kurmak yetmiyor. Bir de gerekeni yapmak lazım. Peki bunlar neler? Çok basit: Bir sisteminiz olmalı. Siz işe gitmeseniz de işiniz devam edebilmeli. Bu da sizi bir yol ayrımına getirir : Ya profesyoneller çalıştıracaksınız ya da profesyoneller yetiştireceksiniz. Uzmanlar, sizin yetiştirdiğiniz liderler ile kurulmuş bir sistemin çok daha kalıcı olduğunu söylüyor. Nedeni ise dışarıdan transfer ettiğiniz profesyoneller kendi kişilikleri ile gelirler, işi yaparlar, hız katarlar. Fakat daha iyi bir teklif gelince sözleşme sonunda başka yere göç ederler. Onların tarzı bu. Yapmak zorundalar. Fakat sizin yetiştirdikleriniz ise size gönülden bağlı kalırlar. Burada Jim Collins'in "İyi"den "Mükemmel" Şirkete kitabını şiddetle öneririm. 

İşte pırasa örneği burada anlam kazanmaya başladı. İşinizi kurdunuz, müşterileri buldunuz, piyasanızı oluşturdunuz, eleman yetiştirdiniz. Bunları başlangıçta hep Siz yaptınız. Sıkıcı değil mi? Bence de. Pırasa yemek de öyle . Ama pırasa sizi orta ve uzun vadede sağlıklı yapar. Kendi kurduğunuz iş de sizi özgür yapabilir. Tabi sisteminiz varsa. Sizi özgür kılacak olan sisteminizdir. Simit Sarayı, Kahve Dünyası, McDonalds, PizzaHut .. Bunlar dünyanın en iyi simitlerini, kahvesini, hamburgerini ve pizzasını mı yapıyorlar. Hep beraber, Haayıırr. Ama sistemleri var. Konu kapanmıştır.

İyi güzel de mis gibi maaşı bırak, her şeyi sıfırla, taa baştan başla. Bence de kolay değil. Kolay olsaydı herkes yapardı değil mi? Kötü haber şu : Kendinizi geliştirmeli, yatırımcı ve iş kurmanın temellerini öğrenmelisiniz. Akademik kariyeriniz ne olursa olsun.. Kocaman bir laf : "Onların hepsini unutun" Çünkü okullarda bize yatırımcı olmak ya da iş sahibi olmak ile ilgili dersler verilmiyor. Robert Kiyosaki kitabında, "Okulda A alan öğrenciler gidip, okulda C alan öğrenciler için çalışır" diyor. Çaktınız mı? Patrona bir bakın. Sizin kadar öğrenim görmemiş olabilir. Öyle olsa bile inanın bu sadece bir istisnadır.

Gelelim zurnanın zart dediği yere. Maaşı bıraktınız. Gelir durdu. Faturalar duracak mı? Efendim. Sesiniz çıksın yahu. Tabi ki hayır. Bu durumda önceden bir nakit akışı hazırlamanız çok iyi olur. 

İyi haber

Tavsiye şu "Mevcut işinizi bırakmadan, para değil bilgi tabanlı, akşamları bir saat ayırarak yapabileceğiniz bir iş bulun" Artık bilgi toplumundayız. İnternet tüm ezberleri bozdu. Network Marketing yepyeni bir meslek. Bunları araştırın. 

Amacım kimseyi ikna etmek değil. Amacım : Rahatı rahatsız etmek, rahatsızı da rahatlatmak.



Yorumlar

  1. Sayın Tolga Bey Yazılarınızı ilgi ile takip ediyorum.oldukça güncel konulara değiniyorsunuz yazılarınız ve yorumlarınız herkesin kullandığı tarzdan çok farklı güncel konular ve özgün yazıyorsunuz ancak bana bir tek eksiğiniz tema seçiminiz yanlış diye düşünüyorum. farklı bir tema kullanırsanız inanın çok daha fazla takipçiniz olacaktır. yazılarınız devamını bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  2. Sayın Uys İş Güvenliği ,
    Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Anladığım kadarı ile konunun uzmanısınız. Tema hakkında önerilerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder